İdeal turist:
Ön yargıları yoktur ve amacı gezdiği ülkeyi tam olarak tanımaktır. Bilgili, her şeyle ilgili ve üretkendir. Katıldığı geziyle ilgili daha önce araştırma yapmıştır. Rehberin her dediğini yapan, rehbere zorluk çıkarmayan, şikayet etmeyen, yüklü bahşiş veren böyle bir turist tipi, tüm araştırmalara göre daha anasının karnından doğmamıştır ve doğacağa da benzemiyor.
Sömüren turist:
Gezi boyunca herkesi kullanıp sömürmek için hazırdır. Parası vardır, ama harcamaz. Başkalarının sırtından geçinir. Otobüsteki yerinden, oteldeki odasından sızlanır. Rehberin her işine karışır, onun yerini almaya çalışır. Küstah ve saldırgandır.
İstifçi turist:
Tutucudur, Titiz ve düzenlidir. Gereksinimi olacağını düşündüğü pek çok şeyi, yiyecek-içecek dahil yanında getirmiştir. Gezinin ilk gününden, son gününe kadar hep aynı yerde oturur.
Pazarlamacı turist:
Gözlerinde dolar işareti vardır. Yaklaşım ve ilkeleri ana hatlarıyla fırsatçıdır. Patavatsızdır.
Bilgiç turist:
Kitap yüklü bir çanta ile dolaşırlar, kan-ter içinde görülmedik tarihi eser bırakmazlar. Rehberin anlattıklarını yalanlarlar. Rehberin yanından hiç ayrılmaz ve otobüse hiç geç kalmazlar.
Fotoğrafçı turist:
Bu tipler rehber için sorundur. Otobüsten daha iner inmez tarihi harabenin içinde kaybolurlar. Fotoğraf çekmeye kendilerini kaptırırlar, otobüs hareket edeceği vakit şoförün klakson sesine koşarlar. Omuzlarında çanta, boyunlarında bir kaç fotoğraf makinesiyle iki büklüm otobüse yetişirler.
Dalgın turist:
Bunlar nereye gitseler orada olay vardır. Ya otelde bir şey unuturlar ya otelin havlularını yanlışlıkla valizlerine koyarlar. Bir çay molasında, el çantalarını sandalyede asılı unutur, otobüs 100-200 kilometre uzaklaştıktan sonra bunun farkına varırlar.
Şanssız turist:
Nereye gitseler mutlaka ters bir şey olur. Örneğin; yaz ortasında hava bozar, kar yağar. Genelde bacaklarını kırarlar veya bağırsaklarını bozarlar. Çoğu zaman yankesicilerin gazabına uğrarlar. Tatilden bitkin ve mutsuz dönerler.
Obur turist:
Bunlar, herhalde evlerinde bir yıl yemek pişmeyen turistlerdir. Ne bulurlarsa yerler. Çorbadan önce tatlı yerler. Açık büfeden dağ gibi doldurdukları yemeklerin arasında bir yaş pasta ile revani de vardır. Hepsini bulamaç gibi yapıp yerler. Sonra da çok yediklerinden midelerini tutup, “Ahh, off” çekerler.
Kibirli turist:
Çok ilginç bir tip olan bu turistler, grup seyahatlerine hayatlarında ilk kez katıldıklarını anlatır dururlar. Ancak bu doğru değildir. Onlara göre bunlar her yıl charter dışında, tarifeli seferlerle uçarlar. Ancak ne olduysa olmuş, bu kez charter ile uçmak durumunda kalmışlardır. Bunlar genellikle çalıştıkları iş yerinde şef veya amir durumunda olan, sevilmeyen kişilerdir. Otobüste bir demiryolu işçisinin anlattığı fıkraya, hoşlarına gitse bile gülmezler.
Mızmız turist:
Bu tipler, hemen her konuda şikayet edecek bir şeyler bulurlar. Ya çorbalarında sinek vardır ya hava çok sıcaktır, ya da gezdikleri ülkenin insanları çok tembeldir. Bunlara diş geçirirseniz hemen susarlar, bir daha seslerini çıkarmazlar. Korkaktırlar.
Müşkülpesent turist:
Kendi ülkelerinde olmadıklarına bir türlü inanmazlar. Özellikle Almanlar, herkesin Almanca konuşması gerektiğini düşünürler. Hindistan’da dana bonfile, Arap ülkelerinde içki içmek isterler.
Zoraki turist:
Aslında tatile çıkmaktan pek hoşnut değildirler. Ancak, iş arkadaşları, tanıdıkları ve komşularıyla, seyahatlerine ilişkin ortak bir konuşma ortamı yaratmak için seyahat ederler. Evlerinin bodrumunda günlerce saklanarak, sanki seyahate çıkmış gibi seyahat öyküleri anlatanlar da bu gruba dahildirler.
Neşeli turist:
Genellikle otobüsün en arka koltuklarını işgal etmişlerdir. Gençlerinin elinde bir çalgı aleti olabilir. Yaptıkları esprilerle grubu gülmekten kırar, geçirirler. Genelde ticaretle uğraşan evli erkekler olmalarına rağmen, kendilerini bekar olarak tanıtırlar. Yalnız tatil yapmayı tercih ederler. Karşılaştıkları her kadını tavlamaya çalışırlar. Ancak bu genelde konuşmayla sınırlı kalır. Rehber gerekli önlemleri almazsa, bu tipler grup liderliğini ele geçirip, liderliğe soyunabilirler.
Tembel turist:
Turlara katılmazlar. Bütün günlerini kızgın güneşin altında hareketsiz yatarak geçirirler. Yalnız yemek ve zorunlu gereksinimleri için kalkarlar. Sabah erkenden, şemsiye ve şezlongları havlu bırakarak, işgal ederler. Yavaş hareketlerle yağlanıp, tatile yeni başlamış beyaz tenlilere alaycı bakışlar fırlatırlar.
Gösterişçi turist:
Bunlar da turlara katılmazlar. Tatile çıkmalarının tek amacı, vücutlarını sergilemektir. Plajda veya havuz kenarında yavaş adımlarla bir ileri, bir geri yürürler. Bir beden küçük tangalarının herkes tarafından görülmesi için ellerinden geleni yaparlar.
Doç Dr. SUAVİ AHİPAŞAOĞLU
Turizmde Rehberlik
