KARA TREN


Tarihler 1915'i gösterirken, dünya kanlı bir savaşa tanıklık ediyordu. Türklerin birçok cephede savaştığı, yer ve göğün savaş, keder, acı ve hüzünle koktuğu o yıllarda, nice askerler meçhule gidiyordu.

Tren garları ise savaş alanları gibi tıklım tıklım doluydu. İnsanlar, evlatlarından, eşlerinden, sevdiklerinden haber beklemekle geçiriyordu saatlerini. Gözleri tren raylarında, onlara bir umut, bir haber getirecek olan "Kara Tren"i bekliyorlardı. Annelerin, babaların, eşlerin, çocukların tek isteği bir haber alabilmekti; bu yüzden tren garları onların meskeni olmuştu.

Biçare düşmüş bedenlerde acı hakimdi; her bekleyiş bir ağıt yaktırırdı. Ne umutlarla beklenen kara tren, çoğu zaman iyi haber de getirmezdi. İşte o an, tren garları gözyaşlarına boğulurdu! Anaların, babaların, eşlerin feryatları yükselir, gökyüzüne dokunurdu. Gökyüzü de bu çağrıya karşılık verir, yağmur damlaları olarak dökerdi gözyaşlarını.

"Kara tren gecikir belki hiç gelmez" düşüncesi sarıyordu bekleyenleri. Umutlar usulca tükeniyor, her geçen gün biraz daha acı sarıyordu bedenleri. "Dağlarda salınır da derdimi bilmez," "Dumanın savurur halim hiç görmez," "Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez" diyerek acının tarifsizliğine noktayı koyuyorlardı.

Ağlamaklı seslerde, yaralı yüreklerde bekleyişler türkü oluyor, dilden dile dolanarak günümüze dek ulaşıyordu. Bu harika eser, Özhan Eren'in kalemiyle böylece ortaya çıkmıştır.

KARA TREN Gözüm yolda gönlüm darda Ya kendin gel ya da haber yolla Duyarım yazmışsın iki satır mektup Vermişsin trene halimi unutup Kara tren gecikir belki hiç gelmez Dağlarda salınır da derdimi bilmez Dumanın savurur halimi görmez Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez Yara bende derman sende Ya kendin gel ya da bana gel de Duyarım yazmışsın iki satır mektup Vermişsin trene halimi unutup Kara tren gecikir belki hiç gelmez Dağlarda salınır da derdimi bilmez Dumanın savurur halimi görmez Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez





Türküyü Cengiz Özkan'dan dinlemek için tıklayınız.


ARKADAŞINIZA GÖNDEREBİLİRSİNİZ :





ŞİİR PARKI