GÖĞE BAKMA DURAĞI

İkimiz birden sevinebiliriz, göğe bakalım Şu kaçamak ışıklardan, şu şeker kamışlarından Bebe dişlerinden, güneşlerden, yaban otlarından Durmadan harcadığım şu gözlerimi al, kurtar. Şu aranıp duran korkak ellerimi tut, Bu evleri atla, bu evleri de, bunları da, Göğe bakalım.. Falanca durağa şimdi geliriz, göğe bakalım. İnecek var deriz, otobüs durur, ineriz. Bu karanlık böyle iyi, afferin Tanrı'ya. Herkes uyusun, iyi oluyor, hoşlanıyorum. Hırsızlar, polisler, açlar, toklar uyusun. Herkes uyusun, bir seni uyutmam, bir de ben uyumam Herkes yokken biz oluruz, biz uyumayalım. Nasıl olsa sarhoşuz, nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda, Beni bırak, göğe bakalım. Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum, göğe bakalım. Tuttukça güçleniyorum, kalabalık oluyorum. Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi, ağaçlar gibi. Suların ısınsın diye bakıyorum, ısınıyor. Seni aldım, bu sunturlu yere getirdim, Sayısız penceren vardı, bir bir kapattım, Bana dönesin diye bir bir kapattım. Şimdi otobüs gelir, biner gideriz. Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, başka türlüsü güç. Bir ellerin, bir ellerim, yeter belliyelim yetsin. Seni aldım, bana ayırdım, durma kendini hatırlat, Durma kendini hatırlat, Durma göğe bakalım.

Turgut Uyar (1927 - 1985)


Büyük Saat, S. 133

Bu şiiri sesli izlemek için tıklayınız.




ŞİİR PARKI